Olmasını istemesen de olan ve istesen de olmayan şeyler... Bu şeylerin oluşturduğu sancılar. Bu sancıları bir şeylere atfetmek gerekli.
O zaman; Dünya'da olan iyi ve güzel her ne varsa. Yılmaz Erdoğan şiirleri ve Ahmet Kaya şarkıları.

Sen yatırımcıysan ben de girişimciyim!

Üç beş blog yazısı okuyanından tutun da milyarlarca dolarlık yatırımlar yapanına varıncaya kadar, ağzı olan herkes "yatırımcı" yaftası ile üst notalardan biz girişimcilere tavsiyeler vermekte!

Ben de ağzım olmasının bana verdiği yetkiye dayanarak, bazı şeyleri söylemek istiyorum.

1. Cebindeki paran kadarsın!*

Bu mottoya prensip olarak karşıyım ama bugüne kadar iş fikrim için görüştüğüm bütün yatırımcılarda var olan o küstahça tutum karşısında içimden suratlarına karşı bağırdığım şey buydu.. Cebinde kaç para var ki? Kaç para yatırım yapabilirsin? 100 bin lira? 1 milyon lira? 1 milyar dolar? Eee?! Yani?

Paranın benim için önemli olması, fikrimi satın alabileceğin anlamına gelmiyor. Senin cebindeki paran kadar alabileceğin fikrin varsa benim de fikrim kadar alabileceğim para var. ;)

*Sözün aslı halk arasında "cebindeki para kadar adamsın" diye bilinir ve genç delikanlı erkekleri azimle çalışma ve sebat etmeye teşvik etmek için abiler amcalar tarafından kullanılır. 8 Mart sonrasında bu cinsiyetçi söylemi daha ılımlı şey etmek mahiyetinde şey ettim.

2. Evet, Facebook gibi bir fikrim yok. Ama ya Facebook gibi parlarsa?!

Sağda solda yok plastik lades kemiği, köpek güneş gözlüğü ile çok sıfırlı paralar kazananların haberlerine denk gelirsin ya.. Sen benim fikrime inanmak zorunda değilsin ve seni fikrime inandırmak zorunda da değilim. Para sahiplerinin söyledikleri sözlerin genelde piyasayı yönlendirdiği gerçeği elbette tek başıma yıkmam imkansız. Ancak iş yapacağız, aklına yatmazsa yatırım yapmazsın olur biter. 

3. He he! Yatırımcının netrowk'ü de girişimci için önemlidir..

Evet, plan nedir? Ne yapıyoruz? Konvoyda ben sorumlu olarak bulunurum. Sınır kapısındaki memurlara ve güvenlik personellerine rüşveti ben dağıtırım. Sen de iç işleri bakanı ile emniyet müdürünü akşam çayına davet edip üslubunca anlatırsın durumu. Baktık kaçakçılık tutmadı, başarılı olamadık, karteller ile çatışmak için gerekli nüfusa, networke(!) sahip değilsin, biz de daha sakin sektör olan inşaatta şansımızı deneriz. Akdenizde parsellenmemiş bir sit alanı bulduk mu tamamdır iş. Sen bi 50 minyon dolar teminat göstermek için havale edersin bana. Oğlunun sünnetinde kirve, kızının düğününde şahit olan, 29034819847 yıllık arkadaşın olan çevre bakanını bi arayıverirsin; alınmaz denilen ÇET Raporu'nu bizim için şip-şak alıverirsin..

Network? WTF?

Bir işi yapabilmek için gerekli donanıma sahip değilsem, ya da o donanımın olduğu doğru kişileri; doğru kişi derken böbreğimi bağışlayabileceğim kadar güvendiğim birilerini tanımıyorsam zaten bu iş fikrinin yanlış girişken kişisi ben olurum. Bunu da böyle üst notadan söylüyorum. 

Küstahlık ediyorum ama hemen bir örnekle izah edeyim.

1990'lı yıllardan beri enerji piyasasının maliyetlerinden kurtulma niyetlisi olan devlet 2000'li yıllar gibi gerekli çalışmaları tamamlamış ve belli bir kotanın üzerindeki enerji tüketimi olan tüketicilerin istedikleri enerjiyi, enerjiyi temin edeninden enerji almasını mümkün kılan bir sistem oluştu. Bu doğalgaz akaryakıt için zaten mevcuttu, ancak elektrik için yeni bir olay. Günümüzde ayda ortalama 68 lira elektrik tüketen bir elektrik abonesi, elektrik enerjisini istediği üreticiden alabilir. Bizim faturada ödediğimiz elektrik bedeli ile elektrik dağıtım bedeli farklıdır. Senin yerel elektrik dağıtımından sorumlu olan firma, elektrik üreticilerinden elektriği alır, karını koyar sana elektrik olarak satar. Bir de elektrik iletim bedelini faturalandırır. Zaten elektrik üreticileri, elektrik dağıtıcılarına sattığından daha pahalı elektrik satmak; büyük elektrik tüketicileri de dağıtım şirketinin sattığı eleketrikten daha ucuza elektrik almak isterler.. Bundan dolayı da üretici ile tüketici, dağıtıcının olmadığı bir masada uzlaşırlar. Neyse.. Bu iş, 68 lira için efor harcamaya değecek bir tasarruf sağlamıyor. Ama düşünün ki, bir site var. Sitede 400 hane var. Bu 400 hanenin elektrik tüketimi ortalaması da aylık 68 lira olsa.. Ve ben bunların hepsinin elektriğinin dağıtıldığı yere bir saat bağlasam. 400 hane de bana elektrik parası ödese. Ve ben de tek bir faturayı elektrik dağıtıcısına ödesem.. Olmaz mı? Olur. Hiç bir şey yapmasam, yıllık 16320 lira tasarruf sağlarım. Yani ne yaptım; küçük tüketici olan sitedeki haneleri, bir hatta topladım: aylık 68 lira faturası olan 400 haneden aylık 27200 lira tüketimi olan bir tüketiciye dönüştüm. Bir tık daha büyük düşünelim.. Aylık tüketimleri zaten sanal ortamda görülebilen Türkiye genelindeki binlerce küçük tüketiciye, internet üzerinden ulaşsam, bunları bir bulutta toplasam ve bu bulutun da pazarda büyük büyük bir tüketici gibi davranmasını sağlayıp pazarlık edebilirliğini sağlasam; nasıl olur? Çok haneli tasarruflar sağlanır. Tam rekabet piyasasında örnek olarak gösterilen enerji piyasasında bir oyuncu olursun. Bu modelin, bütün iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde okutulur. Pahalı özel üniversitelerde misafir hoca olarak konuşmalar yaparsın. Ağzının suyu akmasın diye pazarın büyüklüğüne, potansiyel müşterilere, yıllık kazanç rakamlarına değmedim. Özetle konuşmam gerekirse, hiç etmese, 2,5-3 milyon dolar eder bu iş fikri. Ama ne yazık ki bu iş fikrini hayata geçiremem. Neden mi? İki nedenim var: bir satır bile kodlama bilmiyorum, enerji bakanı benim 29034819847 yıllık arkadaşım değil.

Bu 2,5-3 milyon dolar edeceğine inandığım fikri neden mi anlattım? İyi bir fikir, kötü bir girişimcide hiç olabilir; kötü bir fikir iyi bir girişimcide her şey olabilir. Ben bu fikri hayata geçiremedim. Belki bu metni okuyan birisi hayata geçirebilir.. Benim amacım para kazanmak değil. Benim amacım kar etmek değil. Ben bir girişimciyim. Benim amacım fark yaratmak. Birisi Hacettepe olmak üzere iki üniversite diplomam var. Hiç bir vasfım vizyonum olmasa, 1600 liraya gece bekçisi olabilirdim. Para kazanmak istesem, yani amacım para kazanmak olsaydı bunun stressiz ve risksiz yolu olan memuriyet hayatını seçer, KPSS'yi bir şekilde hallederek bir kaç eş dostu araya sokarak halledebilirdim.

4. Para kazanmanın daha güvenli, daha az riskli yolları var!

Senin amacın para kazanmak, kar etmekse; girişimci olarak sana bir kaç tavsiye vereyim. 2017 yılında Konya Meram'daki mülkler %27 değer kazanmış. Zaten çok paran varsa, altının doların ne kadar kazandırdığını takip ediyorsundur. Git döviz al, altın al.. 50 lira mı 70 lira mı ne, az bir para aidat ödersen bankalar yatırım raporları sunuyorlar, hani daha önce öğrenmediysen ben söyleyeyim sana. Ha yok, sen yatırımcıysan randevu için: eronyat@gmail.com

Evet, etrafında Amerika kıtasını yeniden keşfetmiş, yolu biliyormuş ama ilk olduğu için söyleyip başkasının rotayı çalmasından korkan, ölçülemez bir hayalperestlik ile girişen insanlar var.. Sikimsonik bir fikri olmasına rağmen Facebook'a rakip olacağını idea edenler falan da vardır.. Biliyorum. Ama lütfen yani, sen de biraz makul ol.

5. (+18) Finans tabloları fetişizmi hakkında bilgiler içeren kısım

Ay bir de söylemeden edemeyeceğim, ya hu o finans tabloları fetişzmi nereden geliyor? Hayır yani her erkekte etekli gömlekli fanteziler vardır.. Kadınlar kaslı erkek sever falan.. Tamam. Bunlar makul şeyler. Yatırımcılık oynama heveslilerindeki bu 3 yıllık 5 yıllık finans tablosu fantazisi nereden geliyor? Aldığım hammadde euro ile satılıyor.. Makina yedek parçaları dolar ile satılıyor.. Ülkemde, döviz kurları, işsizlik rakamları, enflasyon, kredi puanları, yıllık büyüme, cari açık, yani akla gelebilecek hiç bir finansal değer öngörülemezken ben öbür ayki hesapları yapabildiğime şükür ediyorumken, bir de benden 5 yıllık tablo istiyorlar. Sanırım ağzı biraz bozuk bir adam olduğum anlaşılmıştır: Küfür etmek istemiyorum.

6. Büyük adam olacakmış aslında ama işte...

Ben nasıl kim olduğumu ne olduğumu değil de, neyi neden nasıl yapmak istediğimi anlatmak için asansör sunumundaki birbirinden değerli saliselerimi tüketiyorsam lütfen sen de bana kim olduğunu ne olduğunu anlatmaya çalışma. Belirteyim, bunu cebindeki 5, iyimser olursam 6 haneli parası olan küçük yatırımcılar yapıyor. 

7. Dikkatli olmak gerekiyor!

Bu küçük yatırımcılar, tam birer ölü sevici olabiliyor. Bir tanesi 40.000 lira karşılığında %40 ortaklık teklifi etti utanmadan. Mevcut yatırım zaten 200.000 lira civarında. İşi biliyor olmak, işin potansiyeli, şu bu hariç.. Birisi gelse, "ya bu dükkanı devretsene" dese, 275.000'e fit olunur, 250.000'ye düşünülür.. İşi nasıl yaptığım, müşterilerin listesi, üretim planı gidi ufak detaylar için de tabi yarım milyonu göze alması gerekir.. Adam, 40.000'e %40 dedi. Bunlar popüler bir furyaya kapılmış yatırımcılıktan ekmek çıkarma sevdalısı olan, hali hazırdaki yatırım kapasitesi 5-6 hane ile sınırlı olan yatırımcılar.

Yersiz bir anı daha:
Biz daha idealist hayalperest yağız birer anadolu delikanlısıyız tabi.. Sene 2012 mü desem 2013 mi desem.. ODTÜ'ye Adil Oran'ın nezaretinde, 212 LTD'den Ali Karabey'in Numan Numan'ın katıldıkları, küçük bir dinleyici kitlesinin hazır bulunduğu söyleşiyi bizzat dinleyenlerden olmuştum. Bu isimler 9 haneli yatırım bütçesi yöneten kişiler. Böyle bir havayı teneffüs etmeyenlere, salt yatırımcının nasıl olduğunu burada, eksik de olsa kusurlu da olsa anlatabilmek için gerekli cümleleri kuramam bile. Bir şey demek istiyorum, ki bu pek çok kişin hiç bir anlam ifade etmeyecek: Bu kişiler, first class uçmamış kişilerdir. Diğer yandan bizim 5-6 hanelik yatırımcılarımız altın kaşıkla doğmuşlar gibi davranırlar.. Ali Karabey'in 3 milyon dolarlık bir yatırımın puf oluşunu anlatışı vardı.. Ki, bu, bugün 8 hane anlamına geliyor: biz de dünyamız da küçük diye midir bilmem ama o zaman çok büyük olay olarak gelmişti bize. Ama Ali Bey sanki çayı kaç şekerli mi şekersiz mi içtiğini söyler gibi söylemişti. 150.000 lira dediğimizde kalbine inecek yatırımcıkcılar var bir de.. Nerede ne işler yaptığını anlatır.. Nerede ne yatırımları var anlatır.. Bir tanesi de vardı, tanışma tanıtma tadında bir görüşme yapıyoruz, rezilliğin dibi, "emlak yatırımlarım var" dedi.. Ve ben de bir daha aramadım.

8. Sen nasıl ideal iş fikri arıyorsan ben de ideal yatırımcımı arıyorum!

Yok hayata geçmiş olması, yok bilmem ne sektöründe olması, yok bilmem ne kadar zamanda başabaş noktasına ulaşacak fikir.. Pardon?

Satılabilir ürünü yeteri kadar üretmiş, bir miktar satış yapmış, pazarı doğrulamış, rakamları görülen fikirler zaten her yatırımcıkcının ağzını sulandırıyor: Bundan emin olabilirsin! Ha, belki benim iş fikrim için bu böyle olabilir; kişisel görüşümdür, tavsiye niteliğinde değildir.

Aranan özellikler:
  • En az 5 (BEŞ) yıllık BKS lisansı olan, 
  • Hiç bir hukuki yaptırıma maruz kalmamış, hiç bir mali soruşturma-inceleme geçirmemiş, adli takibi veya hak kısıtlaması olmayan,
  • Ayda en az 2 görüşme gerçekleştiren, 
  • En az 5 şirkete yatırım yapmış,
  • Yatırım yaptığı şirketlerin yatırım sonrası yıllık büyüme oranı ortalama %20 ve üzerinde olan
  • Ortalama yatırım miktarı 100.000 liranın üzerinde olan
  • Otomotiv sektöründe, en az 5 yıllık (tercihen en az 3 yıl satış, en az 2 yıl üst düzey yönetici) tecrübesi olan, 
  • Erkek adaylar için askerliğini yapmış veya en az 2 yıl tecilli,
  • 1'i İngilizce (ielts 7,3 puan üzeri), en az 2 dil bilen, 
  • Seyehat engeli olmayan,
  • Üniversite mezunu, tercihen Sabancı veya Hacettepe sklasında bir okulda işletme tezli yüksek lisansı yapmış (özel okullardan alınan ücretli tezli yüksek lisanslar değerlendirilmeyecektir),
  • Burs veren ve öğrenci toplulukları için sponsor olan yatırımcı adayları aranmaktadır. Müracaat şahsen yapılacaktır.

2 yorum:

  1. Bu, böbrek satmak isteyen herkese açık bir ilan, böbrek nakli ihtiyacı olan hastalarımız var, bu nedenle böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen iowalutheranhospital@gmail.com adresindeki e-posta adresimizden bizimle iletişime geçin.
    Ayrıca +1 515 882 1607 numaralı telefondan whatsapp'ı arayabilir veya bize yazabilirsiniz.

    NOT: Güvenliğiniz garanti altındadır ve hastamız, onları kurtarmak için böbrek bağışında bulunmayı kabul eden herkese büyük miktarda para ödemeyi kabul etmiştir. Sizden haber almayı umuyoruz, böylece bir hayat kurtarabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  2. Bu Mayo Clinic tarafından yapılan genel bir kamu duyurusudur ve böbrek satın almakla ilgileniyoruz, böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen aşağıdaki e-posta adresimizden doğrudan bizimle iletişime geçin.
    mayocareclinic@gmail.com
    Not: Bu güvenli bir işlemdir ve güvenliğiniz garantilidir.
    Lütfen daha fazla bilgi için bize bir e-posta mesajı gönderin.

    YanıtlaSil