Olmasını istemesen de olan ve istesen de olmayan şeyler... Bu şeylerin oluşturduğu sancılar. Bu sancıları bir şeylere atfetmek gerekli.
O zaman; Dünya'da olan iyi ve güzel her ne varsa. Yılmaz Erdoğan şiirleri ve Ahmet Kaya şarkıları.

Satış? Satış...

Bugüne kadarki bütün alış-veriş deneyimlerim ve Ostim Harita, Ambalajist, Ful Çiçek, Ayrancı (Organik) Pazarı ve Bilkenk Bilenerji'de edindiğim tecrübelere dayanarak bazı çıkarımlarda bulunmak istiyorum:
-En kötü alıcı ne istediğini bilen alıcıdır. Alıcının istediği, kafasında belirlediği bir ürün vardır. Alış niyeti bir ihtiyaç temellidir ve ihtiyacını karşılayamayacak hiçbir şey satın almaz. Tasavvur ettiği ve üründe aradığı bir fiyat/performans, kullanışlılık yada ergonomi, fonksiyonellik gibi kriterleri vardır. Kendim de bu profildeki bir alıcı olsam da gerçek budur; ne istediğini bilen müşteri gıcık müşteridir.
-Evlerden ırak, kaçınılası müşteri tipi: "Bilgisi olmayı fikri olan" tipler arasındaki sözüm ona sivri zekalılar. Çok akıllı sansalar da kendilerini, yüzlerine karşı "allahın cahili, sana yok" denmez çünkü müşteri veli nimettir. Bu vatandaşlar 2 kuruş için pazarlık yapar; ürünün ederini bilmezler. Bilmem kimde görmüşlerdir, çok beğenmişlerdir ki genelde bunun altında "o almış da ben alamaz mıyım" duygusu yatar; ondan bir alış yapmak isterler. Alıcı yaftası bunlara yakışmaz. Mümkünse bunlardan kaçmak gerekir ama serseri kurşun gibi nerede ne zaman karşılaşılacağı belli olmaz bu tiplerin.
-En sevdiğim alıcı tipi, duygusal alıcılardır. Bir şeyleri telafi etmek, kutlamak yada ne bileyim işte.. içinde duygu olan herhangi bir güdü ile alış niyeti edinmiş kişilerdir. Dallamanın teki, sevgilisi ile kavga etmiştir ve arayı yapmak istiyordur. Bu dallama alış/veriş anında kerizdir. En pahalı çiçek yada en pahalı ürün acımadan vicdan yapmadan kitlenebilir. Başka bir örnek ise, ast-üst ilişkisinde kastı düşük olan insan evladı... Amirine yaranmak için babalar gününde hediye almışsa bu kaypak abimizin cüzdanı ile yakından tanışmak kolay olur. Belediye başkanına, milletvekiline falan hediyesi olan şakşakçıların doğrudan cüzdanı ile münasebet kurmayı reva görüyorum.
-Meşakkatli ama bir o kadar da karlı sayılabilecek müşteri tipi ise hakeza kararsız yada zor karar verebilen insanlar arasından çıkan, ne istediğini bilmeyen müşterilerdir. Para, bu vatandaşların ceplerinde ağırlık yapıyor olmalı... İhtiyaçları olmasa bile alış-veriş yapabilirler. Bir alış niyetleri var ama ne alacaklarının belirsiz olduğu anlaşıldığı an fonda "çapkınım hovardayım, yirmidört ayardayım" çalıyor gibi hisetmemek içten bile değil. Biraz insaflı davranarak, yani bu vatandaşın ihtiyaçlarını da gözeterek bir satış yapmak yerinde olur.
--- bitmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder